Kahve Çeşitleri ve Öyküleri

Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır derler. Peki ya her kahvenin mi? Kahve içemeden güne başlayamamcılar, uyanık kalmak için günde beş bardak kahve içenler ya da işleri hallettikten sonra şöyle güzel bir yorgunluk kahvesi olsada içsek diyenler. Hangi sebepten olursa olsun kahve hayatlarımıza bazen oldukça sert bazen de yumuşacık bir giriş yaptı ve kolay kolayda çıkacak gibi değil. O zaman hadi birer bardak kahve alıp gelin ve dünyadaki farklı, ilginç kahve kültürlerinden bahsedelim. Sayısız türevi olan, kiminin adını bile söylemekte zorlandığımız kahveler aslında 4 çeşit kahve çekirdeğinden üretilmektedir.

Arabica: Dünyadaki en çok bilinen ve kullanılan kahve çeşitleri aslında Arabica çekirdeğinin öğütülmesi sonucu oluşuyor. Dünya da kahve pazarının %60 – %70’ini oluşturan bu kahve çekirdeğinin ilk olarak Etiyopya’da yetiştiği biliniyor. Etiyopya’da yetiştiği bölgenin adı ise Arabica olduğu için bu isimle anılmıştır. Brezilya’nın meşhur kahvelerinden Türkiye’nin vazgeçilmezi Türk Kavsine birçok kahvenin özü Arabica kahve çekirdeğidir. Arabica, tatlı, hafif sert ve aromatik bir türdür.

Robusta: Afrika ve Güneydoğu Asya’nın gözbebeği Vietnam’ın incisi olan Robusta  Coffea Canephora isimli bitkinin çekirdeklerinden üretilir. Dünya kahve pazarının yaklaşık olarak %40’ına yakınını oluşturan Robusta Arabica’ya göre daha fazla kafein içerdiği ve daha sert olduğu için hazır kahve yapımında tercih edilen bu kahve çekirdeğinin işlendikten sonra eşsiz bir lezzeti olduğu söylenirken işlemlerin doğru bir şekilde yapılmaması durumunda ağzınızda lastik gibi bir tat bırakacağı belirtiliyor bizden söylemesi.

Liberica: Meyveli ve odunsu tada sahip olduğu iddia edilen Liberica Günümüzde Filipinler’de tüketilmektedir. 1890 – 1900 yılları arasında başlayan 1.nesil kahveciliğin ikinci kazananı olduğu söylenebilir. O dönemin şampiyonu Arabica kahve çekirdeği stoğunun %90’nın tüketilmesi sonucu kullanılmaya başlanan Liberica 2. Ve 3. Nesil kahvecilikte pek de yer bulmamıştır, araştırmalarım da lezzetsiz olduğuna yönelik görüşlere rastlasam da az sayıda da olsa müdavimlerinin olduğunu söylemeyi borç bilirim.

Excelsa: Bazı kaynaklarda Liberica’nın bir alt türü bazılarında ise ayrı bir çekirdek olarak sınıflandırılan Excelsa kahve çekirdeği Güneydoğu Asya’da yetişmektedir ve dünya kahve sirkülasyonunun %7’sini oluşturur. Diğer kahve çekirdeklerine göre çok daha yoğun bir aromaya sahip olduğu için genellikle diğerleri ile harmanlanarak kullanılmaktadır.

Bu dört kahve çekirdeğinden oldukça fazla çeşit kahve hazırlanmakta, üretilmekte ve tüketilmektedir.

Türk Kahvesi: Kız isteme törenlerinin vazgeçilmezi olan Türk kahvesi Osmanlıdan günümüze kadar gelmiştir. Kahve çekirdeklerinin oldukça ince çekilip cezvede yavaş yavaş pişirilmesi ile hazırlanan Türk Kahvesinin bol köpükle yapılan servisi makbuldür.

Filtre kahve: Fitlere içindeki öğütülmüş kahve çekirdeklerinin üzerine sıcak su dökülmesi ile elde edilir. Kahve makinaları veya french press ile demlenebilir.

Espresso: İtalyanların en bilindik kahvesi olan espresso diğer birçok kahvenin de temelini oluşturur. Kahvenin en saf hali diyebiliriz, hızlı hazırlanıp hızlı tüketilen oldukça yoğun ve sert bir kahvedir.

Americano: Epressonun üzerine birazda su eklenmesi ile hazırlanır. Hikayesi ise biraz daha ilginçtir, filtre kahve içmeye alışkın Amerikan askerinin İtalya’da espresso ile tanışmaları ve sert bulmaları sonucu bulunduğu iddia edilir.

 Latte: Bardağın büyüklüğüne göre 1 ya da 2 shot espresso üzerine sıcak süt eklenir ve süt köpüğü eklenerek servis edilir. Ülkemizde de oldukça fazla tercih edilir.

Cappuccino: Latteye oldukça fazla benzer sadece çok az daha yoğundur. Eşit miktarda süt ve espressonun karıştırılması ile hazırlanır ve yine süt köpüğü ile servis edilir.

Mocha: 2 shot espresso ve 2 shot sıcak çikolatanın karıştırılması ile hazırlanır, süt köpüğü ile servis edilir ve evet White Chocolate Moka önemli bir çeşididir.

Kısacası daha birçok çeşidi olan bu muhteşem kahveler iyi ki varlar.