PANDEMİ SÜRECİNDE İNSAN İLİŞKİLERİ

İçinde bulunduğumuz mevcut durumlar ve koşullar bizi koronavirüs adı verilen bir salgınla başbaşa bırakmaktadır. Bu salgın insanlık açısından hayati önem taşır. Dünya geneline hükmeden bu salgın toplumu birçok açıdan etkisi altına almaktadır. Bunun ilk örneklerini de insan ilişkileri oluşturur. Böylelikle salgınla mücadelede insan ilişkileri nasıldır? sorusuna cevap aramaya çalışacağız.

Tarih boyunca Teknoloji ilerlemiş hızla anlam kazanmaya başlamıştır. Teknolojinin ilerlemesi insanlar arasındaki etkileşimi de beraberinde getirmiştir. Teknolojinin ilerlemesi sürecinde farklı sosyal ağlar ortaya çıkmış, insanlar bu ağlar üzerinden kendisini ve çevresini anlama ve tanıma fırsatı yakalayabilmişlerdir. Pandemi sürecinde insan ilişkileri de işte tam bu noktada gerçekleşmeye başlamıştır. İnsanları çeşitli kısıtlamalara tabi tutan bu süreç insan ilişkilerini de zayıflatır hale gelmiştir. İnsanlar evlere kapanmış mekansal sosyalleşme den uzak kalmışlardır. Böylelikle insanların yüz yüze iletişimi engellenmiştir. Bunun yerine insanlar farklı sosyal ağlarla çözüm arama yoluna gitmişlerdir.

Sosyal ağlar üzerinden iletişime geçme olanaklı hale gelmiştir. Dolayısıyla insan ilişkilerini  de sosyal ağlar şekillendirmeye başlamıştır. Koronavirüs belirli risk ortamlarına neden olduğu için insanlar bu riski sosyal ağlarla kapatma yoluna gitmişlerdir. Bunu da “online”  (çevrim içi) adı verilen internet ortamında farklı sosyal etkinlikleri gerçekleştirerek yapmaya çalışmışlardır. Bunlara örnek olarak online sistemde nikah kıyma, doğum günü kutlama vb etkinlikleri sıralamak mümkün hale gelmiştir. İnsanlar teknolojinin yaratmış olduğu olanaklardan bu şekilde yararlanmışlardır. Sevdiklerini özel günlerinde  tablet, telefon ve bilgisayar gibi aletleri kullanarak yalnız bırakmamışlardır.

Bu durumda farklı mekansal ortamları yaratmıştır. Bireyler bu şekilde  sevdikleriyle hep birlikte olma duygusunu törpülemeye çalışmışlardır.Böylelikle insanlar arasında etkileşim sürekli olarak devam etmeye çalışılmıştır. Bireyler “evde kal” çağrısına uymak zorunda kaldıkları için aile ile iletişime girmek zorunda kalmışlardır. Bu durumda aile içi iletişimi güçlü hale getirmiştir. İnsanlar aileleriyle kitap okuma, tv izleme, sohbet etme gibi fırsatları yakalayabilmişlerdir. Sosyal hayatın durağanlaşması aile içinde bir sosyal hayat oluşturmuştur. Koronavirüs den önce günlük yaşamın neden olduğu pratikler aile duygusundan uzak bırakmış, koronavirüsle bu duygu kuvvetlenir hâle gelmiştir.

Tabi bu süreç insanlar arasındaki ilişkilerin çıkara dayalı gerçekleşmesine de olanak sağlamıştır. Örnek olarak verecek olursak arkadaşları ile görüşmek isteyen bireyler istedikleri zaman bu imkanı yaratır hale gelmişlerdir. Yani birbiriyle görüşmek artık zorunlu halden çıkıp isteğe bağlı bir hâle gelmiştir.Açıkça belirtecek olursak buluşmak için dışarı çağrılan birey istemediği durumda koronavirüsü bahane sunarak keyfi bir şekilde buluşma içerisinde yer almamaya  başlamıştır. Bu durumda bireylerin yalan söyleme olanakları artış göstermeye başlamıştır denilebilir.

Hatta koronavirüsün neden olduğu diğer bir ilişkide sosyal mesafe olarak adlandırılan süreçtir. İnsanlar sosyal mesafe yüzünden birbirleriyle sarılamamak da sadece selamlaşarak iletişim kurmaktadır. Bu durumda bireylerin kendilerini “ötekileştirmesine” yani dışlanma duygusuna doğru götürmektedir.

Kısaca özetleyecek olursak insan ilişkileri  bu süreçte olumlu ve olumsuz olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir